Türkiye'nin seçimleri geride bıraktığı ve uzun süre seçimsiz döneme girdiği bu dönemde nacizane yapılması gerekenler serisinin ilk paylaşımını yapmak istiyorum.
Öncelikle şunu net şekilde söylemeliyim ki fikirlerim hiçbir siyasi görüşü desteklemek ya da eleştimek için yazılmış değildir. Sıradan bir vatandaş, bir sektör temsilcisi, bir sanayici belki aldığım eğitim gereği bir ekonomistte diyebilirim. Velhasılı hayatın içinde aktif olarak bulunan biri olarak görüş ve önerilerimi yazmak istiyorum. Belki bir yerlerde bir okuyan ve faydalanan olur.
Türkiye yıllardır merkezi bütçe de gelirden çok gider harcar. Deprem felaketi gibi ekstrem dönemlerde bu tarz durumlar 1-2 yıl kabul edilebilir. Ama ülkemiz tarihi boyunca bütçe açığı hep büyük krizlerle sonuçlanmış.
Bu yıl merkezi bütçede gelir toplamları 8 trilyon 437 milyar TL
Bu yıl merkezi bütçede gider toplamları 11 trilyon 89 milyar TL
Toplam bütçe açığı 2 trilyon 652 milyar TL, bunun 1 trilyon 89 milyarı faiz, yani bütçe gelirlerinin neredeyse % 12’si faize gidiyor.
Türkiye'nin 31 Aralık 2023 tarihi itibariyle toplam dış borcu 499.9 milyar $ (buna özel sektör de dahil) bu parayı azaltmak için bizim bütçe fazlası vermemiz gerekirken bu parayı mevcut bütçe açığı nedeniyle daha da arttıracağız. Bu sürdürülebilir değil mutlaka önlem almalıyız, peki ama ne yapmalı?
Tabii ki tasarruf etmeliyiz. Ama sadece halk olarak değil, hem devlet hem millet birlikte tasarruf etmeli. Mega projelerden vazgeçmeli, gerekirse denge sağlanana kadar yollar, köprüler, metrolar vs. hepsinden vazgeçilmeli. Kamudaki verimsiz birimler tek tek incelenmeli, özellikle kamu gider kaleminin en büyük kısmını oluşturan personel giderleri üzerinde çok sıkı şekilde durulmalı.
Özel sektör personel bulmakta zorlanırken, herkes devlet kapısında işe girmeye çalışıyor, 10 kişilik yere 100 kişi istihdam etmek, her birime araçlar şoförler vb. gibi giderler almak sorunu körüklüyor.
Bizim devleti ufaltmamız lazım, hantallaşan devlet birimleri en üstten en alta çözüm yerine sorun üretiyor. Ama en önemlisi Bakanlıklar, Belediyeler ve en alttan en üste bütün kurumlar kendi bütçelerini aşamayacakları, yani kendi yağlarıyla kavrulacakları sistemi kurmamız lazım.
Sizleri çok sıkmamak için daha uzun uzadıya anlatmak istemiyorum.
Bir sonra ki yazımda denk bütçeyi yapmayı başaramazsak neler olabilir onları paylaşacağım…
Koray Çalışkan